patırtı ne demek?
- Herhangi bir biçimde veya ayakları yere kuvvetle basarak yürüme sonucu çıkan gürültü.
- Pat pat çıkan ses
Dışarıdan akseden birtakım motosiklet patırtılarıyla ikimiz birden yerimizden fırlayıp merdiven başına koştuk.
Y. K. Karaosmanoğlu - Gürültülü çalışma, arbede
Bütün bu patırtının içinde, arkadaşıma bir sokak başında rastladım.
S. F. Abasıyanık - Clatter.
- Noise.
- Or pattern.
- Tumult.
- Disturbance.
- Bang.
- Shindy.
- Stir.
- To do.
patırtı çıkarmak
- Kavgaya neden olmak, kavga çıkarmak.
- To kick up a row.
patırtı etmek
- Brawl