parsa ne demek?
Kökeni: Farsça
- Bir izleyici topluluğu önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para.
Ali direkten indikten sonra eline aldığı bir tepsi ile ahaliye sarıldı ve parsa toplamaya başladı.
R. N. Güntekin - Yağlı güreşlerde karşılaşmaların bitiminde pehlivanların seyircilerden bağış yollu topladıkları para.
- Sofu, dinine bağlı.
- Abid, zahid.
- İffetli, namuslu, temiz, doğru.
- Money collection.
- Money gathered up from the crowd.
- Money gathered up from a crowd.
parsa toplamak
- Gösteriden sonra, bir kutu, tepsi vb. gezdirerek izleyicilerden para istemek.
- To pass the hat round.
parsal
- Partal.
- Geçen yıl, bıldır.
- Shabby.