parol evidence ne demek?
- Sözlü kanıt
- Yeminli ifade
sözlü
- Sözle, konuşma biçiminde yapılan, ağızdan, şifahi, yazılı karşıtı.
- Herhangi bir konu ile ilgili olarak biri ile sözleşmesi bulunan.
- Evlenmek için birbirine söz vermiş olan (kimse), yavuklu.
- Verbal.
- Oral.
- Nuncupative.
- Parol.
- Verbatim.
- Viva.
- Viva voce.
parol
- Davada müdafaa veya itham yollu söz
- Sözlü, şifahı.
- Sözlü, yazılı olmayan
parol contract
- Sözlü anlaşma
evidence
- Kanıt
- Kanıtlamak, ispatlamak
- Delil, şehadet, ispat, tanıt
- Vuzuh, açıklık, aydınlık
- Şahit, tanık
- Belirtmek, açıklamak, göstermek
- Tasrih etmek, tavzih etmek
- İspat etmek