parlamalı ışıtaç ne demek?
- Magnezyuma elektrik akımı verilerek çakan ışık ya da duman elde etmekte kullanılan, seramik, çömlek biçiminde ışıtaç.
- Flash box, flash pot.
- Boîte à éclair
parlamalı ışılkesim
- Işığın bir anda parlamasından sonra özdeciklerin ayrışmayı sürdürmeleri olayı.
- Flash photolysis.
- Photolyse par éclair
parlama
- Parlamak işi.
- Bk. parıltı
- Blaze.
- Flash.
- Shining.
- Flashing.
- Catching fire.
- Radiance.
- Radiancy.
- Luster.
ışıtaç
- Havası boşaltılmış cam şişe içinde elektrik akımı ile akkor duruma gelerek ışık veren aygıt. Tiyatro ışıldaklarında bunların çeşitli amaçlara yönelik olanları vardır.
- Ve televizyon çalışmalarının çeşitli aşamalarında, özellikle aydınlatmada, yapma ışık kaynağı olarak kullanılan ve değişik yapıda, boyda, güçte çeşitleri olan aygıt. (Genellikle, havası boşaltılmış ya da içinde özel bir gaz bulunan camdan bir kap içinde bir telin elektrik akımıyla akkor duruma geçirilmesiyle çalışır).
- Elektriksel ya da kimyasal erkeyi ısıya dönüştürerek ışık veren aygıt.
- Lamp.
- Bulb.
- Lampe, Leuchte
- Lampe
- Lampe, ampoule
- Lampe