para cezası ne demek?
- İşlenen bir suçun para karşılığının devlete ödenmesini öngören ceza.
- Devlet hazinesine, belli sayıda bir paranın suçlu eliyle yatırılması.
- Zamanında geri getirilmeyen kitaplar için ödünç alanın ödemesi gereken ceza.
- Administrative fine.
- Pecuniary offence.
- Pecuniary punishment.
- Penalty.
- Criminal penalty.
- Amend.
- Money bote / penalty.
- Amende.
- Atonement money.
- Money bote.
- Money penalty.
- Forfeit money.
- Mulct.
- Pecuniary penalty.
- Fine, penalty.
- Amercement.
- Fine.
- Amende
para cezası kesmek
- Estreat
para cezası verme
- Amercement.
ceza
- Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı devletin koyduğu sınırlama.
- Bk. ödek
- karşılık, mukabil, ivaz.
- Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günah işleyenlere verilen azab.
- Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telaş ve teessür göstermek.
- Az nesne. (Osmanlıca'da yazılışı: cez'a)
- Punishment, penalty.
- Imposition.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
para cezası kesmekpara cezası vermepara cezası vermekpara cezasına çarptırmakpara cezasi verilebilirparapara akmakpara aktarım gideripara aktarımıpara alıcısıpara alım satımıpara alımıpara alımı giderleripara alımı sayışımıpara alımı yetkisiparpar delictumpar excellencepar exemplepar imicezası çekilebilircezası ölüm olancezasını affetmecezasını bulmakcezasını çekmecezasını çekmekcezasızcezasız kalmacezasız kalmakcezasız kalmışcezaceza alanıceza almamakceza atışıceza çekmek