parıldama ne demek?
- Parıldamak işi.
- Yağlama yağlarının floresansı.
- İyonlaştırıcı parçacığın neden olduğu çok kısa süreli (birkaç mikrosaniye ya da daha az) ışıldama.
- Glittering.
- Sparkling.
- Twinkling.
- Blaze.
- Scintillation.
- Luminance.
- Luminescence.
- Bloom.
- Scintillation
- Loupe
parıldamak
- Işık saçmak, parlamak
- Gelişmek, yükselmek
- To gleam.
- To flash.
- To glitter.
- To twinkle.
- Coruscate.
- Glint.
- Glisten.
- Scintillate.
parıldamak
- Işık saçmak, parlamak
- Gelişmek, yükselmek
- To gleam.
- To flash.
- To glitter.
- To twinkle.
- Coruscate.
- Glint.
- Glisten.
- Scintillate.
parıldamamak
- (neg. form of parıldamak) shine, sparkle, glitter, gleam, twinkle, glance, glimmer, scintillate, shimmer.