parçasi ne demek?
- Piece of
piece
- Eklemek, birleştirmek
- Parça, kısım, bölüm
- Dama taşı
- Satranç piyadeden yüksek taş
- Tüfek, top
- Parçalarını bir araya getirerek tamir etmek
- Parça eklemek, parça vurmak, yamamak
- Birleşmek
- Yamalamak, parça koymak
parçası
- Piece, bit, cut, fragment, part, component, passage, attachment, batch, cake, cantle, dribblet, driblet, fraction, item, lump, moiety, morsel, patch, portion, scrap, segment, shred, snatch, tool.
parça
- Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey.
- Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime
- Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri.
- Tane.
- Edebiyat eserinin bir bölümü
- Müzik eseri.
- Benzeri, bir örneği.
- Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz
- 1-Yazılı bir yapıttan alınmış bir bölüm. 2 - Bir kısmı yitirilerek yalnızca bir bölümü kalmış olan yapıt.
- Bk. öge