parçacı ne demek?
- Kumaş toplarından artmış parçaları satan kimse.
- Makine yedek parçaları satan kimse.
- (Tul.): Komiğe laf açan yaşlı oyun kişisi.
- Seller of piece goods.
- Seller of spare parts.
- Seller of cloth remmants.
- Outlet store.
parçacık
- Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül.
- Öğecik ve öğecik çekirdeği boyutlarında (10-(...)cm.10-(...) cm.), bağımsız nitelikli, evrenin temel taşlarını oluşturan öğecikaltı tanecik.
- Tanecik, molekül
- Particle.
- Corpuscle.
- Teilchen
- Corpuscule
parçacık akı yoğunluğu
- Dt zaman aralığmdaki parçacık akı artışı olan d0'nün], dt'ye oranı.
- Partide flux density.
- Débit de fluence de particules