palet ne demek?
- Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları tahta veya porselen levha
Ne atölyem ne fırçam ne paletim var.
Y. K. Karaosmanoğlu - Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha.
- Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç.
- Tankın veya bazı iş makinelerinin her türlü arazide yol almasını sağlayan iki yanındaki tekerleklerini içine alan metal şerit, tırtıl (II).
- Bk. tırtıl
- Eskiden kanamalı hastaların kanını toplamak için kullanılan kalaylı geniş kap
- Pallete.
- Pallet.
- Flipper.
- Palette.
- Track.
- Flippers.
- Caterpillar tread.
- Track (of a vehicle.
- Caterpillar.
- Caterpillar wheel.
- Crawler.
- Track parabolik.
- Parabolik far.
- Paraboloid head lamp.
- Same as Palea.
tırtıl
- Yumurtadan çıkan kelebek kurtçuklarının ilk durumu.
- Çevresinde kertikler bulunan ve işlenecek parça üzerine bastırılarak bu kertiklerin izini parçaya basmaya yarayan çelik disk.
- Pulların veya metal paraların kenarındaki kertikleri oluşturan çıkıntılardan her biri.
- Tankın her türlü arazide yol almasını sağlayan, her bir yanındaki tekerleklerini içine alan tırnaklı metal şerit, palet.
- Bir şeyin kenarına çizilen zincir gibi çiçeklerden yapılan süs.
- Maraş işi veya diğer elbise nakışlarında kullanılan altın, gümüş gereç.
- Kelebeklerin kurt şeklinde olan lârvalarına verilen ad.
- Gevşek yüzeyli toprakta çalışan araçların, birbirine oynakla bağlı parçalardan oluşan, zincire benzer yürüyüş takımı.
- Kelebek kurtçuklarının özel adı.
- Caterpillar.
palet spatulası
- Palette knife.
palet takmak
- Track.