pale ne demek?
- Soluk, solgun
- Sivri uçlu kazık, parmaklık çubuğu
- Etrafı parmaklık veya çitle çevrilmiş yer
- Belirli kimselerin oturmasına tahsis edilmiş mıntıka
- Hudut, sınır
- Solmak, rengi atmak, rengi solmak, sönük kalmak, soldurmak
- Sınırlandırmak
- Kazık çakmak, kazığa oturtmak
- Yetki
- Sınırlandırılmış herhangi bir şey
- Renksiz, soluk mat, donuk
- Beti benzi atmak, sararmak, donuklaşmak
- Saranmak, donuklaştırmak.
pale açisi
- Blade angle
pale before
- Sönük kalmak