palaspare ne demek?
- Pasaklı, yırtık giysi
Sarhoş sesi, ızgaralı ocağın yakınında duvara sırtını vermiş, palaspareler içinde bir adama hitap ediyordu.
S. F. Abasıyanık
palas
- Lüks otel veya gösterişli yapı
- Kolay, rahat.
- Kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer).
- Keçi kılından dokunmuş kaba kilim, yaygı.
- East Indian tree bearing a profusion of intense vermilion velvet-textured blooms and yielding a yellow dye.
- Palace.
- Very easy.
palas geçmek
- Rahat ve kolay ve sıkıntısız geçmek.
- Zahmetsiz geçmek.