palas ne demek?
- Lüks otel veya gösterişli yapı
Tanınmaz, anonim bir insan olmanın zevkine vardığımız oteller, palaslar yoktu.
A. Ş. Hisar - Kolay, rahat.
- Kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer).
- Keçi kılından dokunmuş kaba kilim, yaygı.
- East Indian tree bearing a profusion of intense vermilion velvet-textured blooms and yielding a yellow dye.
- Palace.
- Very easy.
palas geçmek
- Rahat ve kolay ve sıkıntısız geçmek.
- Zahmetsiz geçmek.
palas pandıras
- Gereği gibi derlenip toparlanmaya vakit bulamadan, çarçabuk.
- Gereği gibi derlenip toparlanmaya vakit bulamadan
- Çabucak.
- Hemen, birden bire, hazırlıksız, habersiz.
- Very hastily and abrubtly.