paddle ne demek?
- Kürek çekmek
- Kısa kürek
- Suda oynamak
- Kano kullanmak (kısa kürekle)
- Kayığın kenarına dayamadan kullanılan kürek
- Ayaklarını suda oynatmak
- Uzun saplı bel
- Tokaç, çırpıcı tokmağı
- Yandan çarklı vapurda çark kanadı
- Kısa kürekle yürütmek veya yürümek
- Ağır ağır kürek çekmek
- Çarkların hareket etmesiyle yürümek
- (argo) kıça şaplak atmak
- (masa tenisi için) raket
- Sığ suda gezinmek
- Badi badi yürümek
- Sendeleyerek yürümek (çocuk veya ihtiyar).
- (çocuğa) dayak atmak.
kürek
- Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç
- Küçük deniz teknelerini yürütmeye yarayan, bir ucu yassı, uzun ağaç.
- Kürek cezası.
- Hlk. Sığır gövde etinde, bacak pastırmasının elde edildiği parçanın gerisinde, cidagodan döş hizasına kadar uzanan kaslardan yapılan 2.0-2.5 kg ağırlığındaki pastırmalık et parçası veya bu parçadan yapılan pastırma.
- Blade.
- Shovel.
- Paddle.
- Baker's peel.
paddle boat
- Yandan çarklı gemi
paddle box
- Davlumbaz