kürek ne demek?
- Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç
Ölünün cesedi üstüne atılan birkaç kürek toprak gibi, hatırası üzerine kapanan birkaç satır yazı!
A. Ş. Hisar - Küçük deniz teknelerini yürütmeye yarayan, bir ucu yassı, uzun ağaç.
- Kürek cezası.
- Hlk. Sığır gövde etinde, bacak pastırmasının elde edildiği parçanın gerisinde, cidagodan döş hizasına kadar uzanan kaslardan yapılan 2.0-2.5 kg ağırlığındaki pastırmalık et parçası veya bu parçadan yapılan pastırma.
- Blade.
- Shovel.
- Paddle.
- Baker's peel.
kürek altı çukuru
- Kürek kemiğinin kostal yüzünde, musculus subscapularis'in içine yerleştiği yayvan çukurluk, fossa subskapularis.
- Kürek kemiğinin kaburgaya bakan yüzünde, m. subscapularis'in içine yerleştiği yayvan çukurluk, fossa subskapularis.
- Fossa subscapularis.
- Fossa subscapularis
kürek avarızı
- Savaş gemilerinde çalışmak üzere askere alınanların giderlerini karşılamak üzere bu gibilerin köylerindeki Hıristiyanlardan alınan vergi.