pırtlak ne demek?
- Pırtlamış, dışarı fırlamış, patlak
Zatî Bey ellerini çırptı, pırtlak gözlü hafiye odaya girdi.
H. E. Adıvar - Kolayca kabuğundan dışarı çıkabilen.
- Popeyed.
- Bug-eyed.
pırtlak gözlü
- Wall eyed.
pırtlama
- Pırtlamak işi veya durumu.
Zatî Bey ellerini çırptı, pırtlak gözlü hafiye odaya girdi.
H. E. Adıvar