püskürtülmek ne demek?
- Püskürtme işi yapılmak.
- To be sprayed.
- To be dusted.
- To be driven back.
püskürtme
- Sulu boya püskürterek çeşitli tonlarda yüzeyler elde etme tekniği veya bu teknikle yapılmış resim.
- Püskürtülerek yapılmış.
- Sıçramış, fırlamış
- Püskürtmek işi.
- (Resim) Bir püskürtücü ile suluboya püskürterek ara değerlerde yüzeyler elde etme tekniği; bu teknikle yapılmış resim.
- Rollback.
- Repulse.
- Spraying.
- Injection.
- Repelling.
püskürtülme
- Püskürtülmek işi.
püskürtü
- Lav.
- Hidrojen tayfının Ha çizgisinde çekilmiş Güneş resimlerinde görülen ve bir püskürme belirten beyaz bulutlar.
- Bkz. inhaler, nebilüzör, aerozal
- Flare.
- Lava.
- Aerosol.
- Spray.
- Éruption