overrun the time ne demek?
- Zamani as
overrun
- Fazla çalıştırmak (makine)
- Yeniden dizgi yapmak
- Üstüne yayılmak, kaplamak
- İstila etmek
- Üstünden geçmek
- Koşarak birini geçmek.
- Aşmak, haddini aşmak
overrun with weeds
- Bürümek
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
overrunoverrun with weedsoverruleoverrule tooverranoverrangeoverrateoverratedoverreachoverover abundantover againover againstover ageovenoven baked pumpkin in syrupoven baked quince in thick syrupoven birdsoven cloththethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizen