outraged ne demek?
- Zarar görmüş
- İncitilmiş
- İhlal edilmiş
- Sarsılmış
- Öfkeli
zarar
- Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat
- Average.
- Cost.
- Damage.
- Detriment.
- Disadvantage.
- Disservice.
- Encroachment.
- Evil.
- Forfeit.
outrage
- Kötü davranmak
- Zulüm
- Rezalet
- Namusa tecavüz
- Hakaret etmek
- Fena surette bozmak
- Sövüp saymak
- Tecavüzde bulunmak
- Zedelemek (onur vb.), kırmak
outrageous
- Rezil, aşırı
- Acımasız, zalim
- Çok çirkin, pek fena
- Edebe aykırı
- Pek insafsız
- Aşırı kötü