outdating time ne demek?
- Ezeli
ezeli
- Öncesiz
- Eski
- Öncesiz, başlangıçsız.
- Eternal.
- Eternal öncesiz.
- Old eski.
- Without beginning.
- Outdating time.
- Ancient.
- Primordial.
outdate
- Geçersiz kılmak.
outdated
- Zaman aşımına uğramış
- Hükmü kalmamış
- Modası geçmiş
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre