oturtulmak ne demek?
- Oturtma işine konu olmak
Her sandala böyle bütün devrin mümessili bir hanımefendi oturtulmuş gibi...
A. Ş. Hisar - To be seated.
- To be placed.
oturtulma
- Oturtulmak işi.
oturtulmamış
- Unmounted
Her sandala böyle bütün devrin mümessili bir hanımefendi oturtulmuş gibi...
A. Ş. Hisar