otosclerotic ne demek?
- Kulak sertleşmesine ait
- Bkz. otosklerotik
kulak
- Başın her iki yanında bulunan işitme organı
- Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü
- Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri.
- Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu.
- Sabanın toprağa giren kısmının iki yanında bulunan ve toprağı yollara dökmeye yarayan parça.
- Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri.
- Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.
- Varlıklı Rus köylüsü.
- Toprak sahibi olan, ücretli emek kullanarak tarımsal üretim yapan veya toprak ve tarımsal araçları kiraya vererek tefecilik yoluyla haksız kazanç sağlayan varlıklı Rus köylüsü.
- İşitme organı; memelilerde dış, orta ve içkulak bölgelerinden oluşan yapı.
otosclerosis
- İç kulak sertleşmesi
- Bkz. otoskleroz
otoscope
- Bkz. otoskop
- Kulak muayene aleti