ortam ne demek?
- Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü
Bu ağustos ayı, bir cinayet için hiç de uygun ortam değildi.
H. Taner - Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü.
- Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat.
- Bir kuvvetin etkimesini ya da bir etikinin iletilmesini sağlayan özdeksel çevre.
- Kültürortamı. Az çok katı besin maddesi, jelatin vb. ile karışık herhangi bir sıvı olup doku ve hücreler için yetiştirme kültürü. Besi yeri.
- Bir fiilin yapıldığı ya da bir etkinin taşındığı bir araç, çevre, hava.
- Herhangi bir kuvveti ya da özdeği içinde bulunduran ve devinime olanak veren bir özdek ya da karışım.
- Vasat.
- Ambient.
- Atmospheric.
- Environment.
- Atmosphere.
- Ambiance.
- Ambience.
- Medium.
- Ambit.
- Aroma.
- Occasion.
- Stage.
- Climate.
- Setting.
- Media.
- Milie environment.
- Surroundings.
- Weather.
- Medium
- Milieu
ortam alır
- Imports media
ortam ambient
- Çevreleyen atmosfer, belli bir yerin çevresi.