ortak ne demek?
- Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar
Bırakın ortağıma bir telefon edeyim.
H. Taner - Kuma
- Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek
Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür.
N. Cumalı - Birortaklığa katılan kişi. '
- Arkadaş.
- Kardeş.
Agreed.
Common.
Collective.
Joint.
Conjunct.
Consociate.
Fellow.
Identic.
Mutual.
Sympathetic.
Partner.
Associate.
Shareholder.
Collaborator.
Cooperator.
Copartner.
Dormant partner.
Mate.
Pard.
Party.
Privy.
Sidekick.
Communal.
Concerted.
Corporate.
Unanimous.
Universal.
Shared.
Accomplice.
In common.
Any wife in a polygamus household.
Hold in common.
Fellow wife (in a polygamous household.
Associated.
Companion.
Conjoint.
Fellow partner.
Interested partner.
Joint partner.
Kiss- and-tell.
Law partner.
Partner, associate.
Associé
ortak ad
Common name
ortak alan
Common area.