orman sınırı ne demek?
- Timber line.
timber
- Bk. timbre
- Kereste ile kaplamak, payanda vurmak, kalas dayamak
- Ünlem kereste
- Kereste ormanı
- Işlenmiş iri kereste parçası
- Madde, malzeme
- Yetenek
- Gemi kaburgası, gemi postası
- Ünlem Dikkat, düşüyor ! (kesilen ağaç)
orman sıçanı
- Ormanlık bölgede yaşayan bir sıçan türü (Mus sylvaticus).
- Kemiriciler (Rodentia) takımının, sıçangiller (Muridae) familyasından, 9.5 cm kadar uzunlukta, 8.5 cm kadar kuyruğu olan, sırtı kırmızı, kahverengi, karnı beyaz, Avrupa ve Asya'da yaşayan bir tür.
- Wood mouse.
- Mulot
- Mus sylvaticus
orman
- Ağaçlarla örtülü geniş alan
- Bu ağaçların bütünü.
- Ağaçların sık ya da seyrek, ancak kesintisiz bir örtü oluşturduğu alan.
- Forest.
- Sylvan.
- Woods.
- Jungle.
- Forestry.
- Hurst.
- Thicket.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
orman sıçanıormanorman açmaorman adamıorman adıorman alaca ağaçkakanıorman bakanlığıorman baykuşuorman bekçisiorman çamıorman çayırısınırı aşmasınırı aşmaksınırı aşmışsınırı ortak olmaksınırında olmaksınırını belirlemesınırını belirlemeksınırsınır açısınır akımısınır akımı yoğunluğusınır alayısınıfsınıf 1 çözücüsınıf 2 çözücüsınıf 3 çözücüsınıf adedi