opsiyonlu ne demek?
- Seçme süresi olan.
- İsteğe bağlı.
Optional.
seçme
- Seçmek işi.
- Seçkin, seçilmiş
- Seçilmiş, üstün.
Select.
Choice.
Picked.
Eclectic.
Recherche.
Choosing.
Selection.
opsiyonlu sözleşme
- Oyuncuların kesin bir süre için imzalayarak yaptırımlarına bağlı kaldıkları, süresi bittiğinde her iki tarafın koşullarda anlaşması durumunda takım tarafından ek bir süreyle uzatılan sözleşme.
opsiyon
- Bankacılıkta borç senetlerinin, bankalara ödenmesi için vade tarihinden başlayarak tanınan iki gün.
- Belli bir tarih için, vapur, uçak vb.nde önceden ödeme yapılmadan şarta bağlı yer ayırtma.
- Bir alışverişin karara bağlanması için genellikle satıcının alıcıya tanıdığı süre.
- Bk. seçme yetkisi
- Bk. bekleme hakkı
Option.
Optation.