ooze ne demek?
- Sulu çamur
- Okyanus diplerinde bulunan ve böcek kabuklarından meydana gelmiş sulu çamur
- Bataklık
- Sepicilikte kullanılan meşe kabuğu suyu
- Sızıntı, sızan şey
- Sızmak, sızıp akmak
- Dışarı sızmak, duyulmak (sır veya haber)
- Sızdırmak, dışarı vermek.
sulu
- Suyu olan, içinde su bulunan, koyu karşıtı
- Suyu çok olan
- İçine su katılmış, sulandırılmış olan.
- Yersiz şakalar yapan, söz ve davranışları ile çevresini tedirgin eden veya gereksiz iltifatlarda bulunan (kimse)
- Su molekülleri ile kuşatılmış, hidratlanmış.
- Member of the most prominent tribe of the Moro tribes, occupying the Sulu Archipelago; also, their language.
- Watery.
- Juicy.
- Moist.
- Hydrated.
ooze away
- Eksilmek, yok olmak
ooze out
- Dışarı sızmak
- Sızmak, kaçak yapmak