onarim ne demek?
- Trouble shooting
trouble
- Istırap, dert, keder, bela
- Başını ağrıtmak, eziyet vermek
- Zahmet vermek, canını sıkmak
- Rahatsız etmek, tedirgin etmek
- Karıştırmak, altüst etmek, bulandırmak
- Zahmet etmek
- Üstünde durmak, dikkat etmek
- Üzülmek, telaşlanmak
- Zahmet, sıkıntı, üzgü, üzüntü
- Sıkıntılı şey, mesele
onar
- On sayının üleştirme sayı sıfatı, her birine on, her defasında onu bir arada.
- daha iyi bir duruma giren, mutlu olan. hastalıktan, dertten kurtulan
- İyileşen, daha iyi bir duruma gelen; hastalıktan kurtulan.
- Ten a piece.
- Ten each.
onar onar
- Her biri on tane, her biri on taneden oluşmuş olan.
- In tens.