olgu yazanağı ne demek?
- Case report form.
case
- Kutulamak, yerine koymak (kasa, kilif vb.)
- Kaplamak, ciltlemek, örtmek
- Dava
- Vaka
- Durum, vaziyet, hal
- Kasa
- Mesele, problem
- Hasta
- Gözetlemek, dikizlemek
- Ismin hallerinden biri
olgu
- Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa
- Varlığı deneyle kanıtlanmış şey.
- Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş.
- (Lat. factum = yapılmış olan) : Düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olan.
- Öykülü bir filmin, bir televizyon oyununun konusunu oluşturan olaylar dizisi. Bu konuyu başlatan, geliştiren, sonuca ulaştıran olayların sıralanmasından oluşan durum.
- Fact.
- Event.
- Phenomenon.
- Event vakıa.
- Action.
olgu birliği
- Eski Yunanlılara göre, bir sahne eserinin başlıca bir olguyu yürütmesi ve başka olguların ikinci derecede kalarak buna bağlı olmaları gerektiğini saptıyan tiyatro kuralı.
- Unité daction