oğul uşak ne demek?
- Çocuklar ve torunlar
Doksan yaşına kadar yaşamış, yokluk yüzü görmemiş, oğul uşak toplansa koca bir mahalle olacak kadar bereketlenmiş.
M. Ş. Esendal
çocuklar
- Arkadaşlar!
- Evlâd.
- Child, kid, youngster, baby, infant, son, brat, chit, juvenile, mite, moppet, seed.
oğul balı
- Oğul arılarının yaptığı bal.
- Bir büyük anneye veya büyük babaya göre oğuldan olan erkek torun.
oğul çıkarmak
- Bir kovan, yeni bir oğul arısı topluluğu meydana getirmek.
uşak
- Çocuk
- Herhangi bir bölgenin halkından olan erkek
- Erkek hizmetçi
- Tayfa
- Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan bir şehri
- Ufak, küçük.
- Genç, delikanlı.
- Erkek hizmetçi.
- Manservant.
- Servant.