nest egg ne demek?
- Birikim
- Bir mevduat hesabına yatırılmış para hesabı
- İhtiyat akçesi
birikim
- Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
- Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim
- Biriktirilen mal veya para.
- Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması.
- Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci.
- Mal ve sermayenin toplanıp çoğalma süreci.
- Tasarrufların yeni yatırımlar şeklinde sermaye stokuna eklenmesi.
- İşletme kârının kâr payı olarak dağıtılmayıp özkaynağa eklenmesi.
- Elektronun serbest kalması sonucu, soğrulan doz debisinin derinliğine artması.
- Build-up.
nest of crime
- Suç yuvası, suçluların bir araya geldikleri yer, suçlular sığınağı
nest
- Sakin olmak.
- Yuva, aşiyan, kuş yuvası
- Hırsız yatağı
- Küme
- Iç içe konan irili ufaklı kutular takımı
- Yuva yapmak
- Yuvaya yerleştirmek
- Yuvaya girmek
- Yuva soymak
- Yuva yapmak, yuvaya yerleşmek, iç içe koymak
egg
- Tohum
- Yumurta.
- Tahrik etmek, kışkırtmak.
- Yumurta biçiminde herhangi bir şey
- Tasarı, taslak
- (argo) herif
- (argo) bomba, torpido
- Pişirmeden önce üzerine çırpılmış yumurta sürmek
- Birinin kafasına çürük yumurta atmak.
- Teşvik etmek.