nedamet duymak ne demek?
- Pişman olmak
Ben şimdi nedamet getirdim.
Peyami Safa
pişman
- Yaptığı bir işin veya davranışın olumsuz sonucunu görerek üzülen, nadim.
- Regretful.
- Sorry.
- Penitent.
- Repentant.
- Contrite.
- Remorseful.
- Rueful.
- Hot under the collar.
nedamet
- Pişmanlık
- (Nedm. den) Pişmanlık, nedamet etmek.
- Regret.
- Remorse.
- Penitence.
- Remorse pişmanlık.
- Compunction.
- Contrition.
- Repentance.
nedametgah
- Pişmanlık yeri. (Osmanlıca'da yazılışı: nedametgâh)
duymak
- Bilgi almak, öğrenmek, haber almak.
- İşitmek, ses almak
- Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
- Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek.
- Bir ruh durumu içine girmek
- Sezmek, fark etmek, hissetmek
- Hear.
- Come to know.
- Feel.
- Catch.