nasibini almak ne demek?
- Güzel, hoşa giden bir şeyden kısa bir süre de olsa yararlanmak, sebeplenmek
Herkes ondan haz veya hüzün, kendi nasibini alırdı.
Abdülhak Şinasi Hisar
nasibi olmak
- Be destined.
nasib
- Allah'ın kısmet ettiği şey.
- Pay, hisse, birinin elde ettiği şey.
- Nasbeden, bir şeyi bir şeye diken.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
- Take.