naif ne demek?
- Saf, deneyimsiz.
Kıskanabileceği kadınların varlığını göğüsleyemeyecek kadar naif biri değildi.
R. Mağden - Kendi kendisini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı.
- Dokunulmamış
- Güzel sanatların özellikle resim alanında kendi kendini yetiştirmiş sanatçısı veya onun yapıtı
- Acemice yapılan
Bu özbeöz İstanbul efendisi, makalelerini, romanlarını kendine özgü naif resimlerle süslerdi.
H. Taner - Zayıf, cılız.
Starry-eyed.
Marked by or showing unaffected simplicity and lack of guile or worldly experience; 'a teenager's naive ignorance of life'; 'the naive assumption that things can only get better'; 'this naive simple creature with wide friendly eyes so eager to believe appearances'.
naif hawatme
- Filistin'in Bağımsızlığı için Demoktarik Cephe'nin lideri (Filistin'li politikacı)
naif resim
- eğitim görmemiş sanatçının resmine verilen ad.