nafile ne demek?
- Yararsız, boşa giden, boş, işe yaramayan
Delikanlı çağımızdaki cevher / Yalvarmak, yakarmak nafile bugün.
C. S. Tarancı - Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.
- Boşuna, boş yere
Avukata söyle, nafile beklemesin.
R. H. Karay - mal, ganimet, ihsan bağış
- İşe yaramayan, boş.
- Fık: Farz ve vacibden gayrı mecburiyet olmadığı halde yapılan ibadet. Fazladan yapılan iş.
- Useless.
- Vain.
- Futile.
- Unavailing.
- In vain.
- To no end.
- Uselessly.
- It's no useuseless.
- Fruitless.
nafile namazı
- Sevap kazanmak amacıyla farz ve vacip namazları dışında kılınan namaz.
nafile yere
- Boş yere, boşu boşuna
- Uselessly, in vain, for nothing.