nafaka ne demek?
Kökeni: Arapça
- Geçinmek için gerekli olan şeylerin bütünü, geçimlik.
Çoluk çocuğunun nafakası için geceli gündüzlü örs başından ayrılmayan demirciyi göreyim, dedim, bir gün.
Necip Fazıl Kısakürek - Birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla bağlanan aylık.
- Kişinin yakınlarının geçimleri için yaptığı harcama.
- Yiyecek parası. Geçim için lüzumlu olan şey.
- Bk. geçimlik
- Geçimlik, bakım.
Subsistence.
Subsistence money.
Maintenance.
Alimony.
Compassionate allowance.
Sustentation.
Livelihood.
Allowance.
Maintenance allowance.
Living.
The money upon which sb lives.
Alimonia.
Living allowance.
Recurring charges.
geçimlik
- Yiyecek parası, nafaka.
- Hayatta kalabilmek için gerekli olan şeylerin bütünü.
- Birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla bağlanan aylık.
Maintenance.
nafaka bağlama
Settlement.
nafaka bağlamak
- (yasaca, bakılması zorunlu olan kişiye) mahkeme kararıyla evlat, koca gibi bir kimsenin, geçim parası vermesini, sağlamak.