mutlak güç çıktısı ne demek?
Absolute power output
absolute
- Bağımsız
- Her türlü kısıtlama veya koşuldan arınmış şey
- Kayıtsız şartsız
- Kamil, tam
- Halis, sade, saf
- Mutlak, sonsuz, nihayetsiz
- Gram soyut, mücerret
- Kişisel değer ölçülerine bağlı olmayan
- Bir sesin perdesini ezberden tayin etme kabiliyeti
- Kesin, tam, salt, katışıksız
mutlak
- Salt
- Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık.
- Kesin olarak, kesinlikle, mutlaka.
- Bk. saltık
- Saltık, salt. ~ butlân: çürüklük (Nichtigkeit, nullité) (karş. nisbî butlân).
- Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt.
- Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest.
Peremptory.
Positive.
Sure.
mutlak adres
Absolute address.
güç
- Ağır ve yorucu emekle yapılan, müşkül.
- Yapılması zor, çetin, kolay karşıtı
- Zorlukla
- Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet.
- Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat.
- Sınırsız, mutlak nitelik.
- Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik.
- Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği.
- Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet.
- Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli.
çıktı
- Üretim sonucu ortaya çıkan ürün, girdi karşıtı.
- Artık.
- Bilgisayarda yazılan bir metnin kâğıda dökülmüş biçimi.
- Mezuniyet belgesi.
- Belirli bir dönemde, belirli bir miktarda üretim faktörü kullanılarak elde edilen ürün miktarı.
- Bir işlergeden alınan yararlı güç.
- Bir süreç içinde işlenip çoğunlukla ürün olarak dışarıya çıkan özdek, erke ya da bilgilerin tümü.
Output.
Throughput.
Minus.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
mutlakmutlak adresmutlak alkolmutlak amperemutlak artı değermutlak avantajmutlak bağlantılarmutlak basınçmutlak birimlermutlak biyoyararlanımmutmutamuta nikahımutaassıbmutaassıbanegüçgüç alanıgüç almakgüç amplifikatörügüç anahtarigüç anlayangüç araligigüç ayar kablosugüç ayrılıklarıgüç azaltma sistemigübleğgübleğegübregübre araştırma bilimigübre böceği