muntazaman ne demek?
- Düzenli olarak
Bu garip ve yorucu vazifeyi, derslerini ve müzakerelerini yaptığı gibi muntazaman başardı.
S. F. Abasıyanık - İntizamlı ve düzgün olarak. Muntazam bir tarzda.
Regularly.
Steadily.
In an orderly way.
düzenli
- Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam
- Sistemli, nizamlı.
Orderly.
In order.
Systematic.
Systematical.
Regular.
Neat.
Tidy.
Harmonious.
muntazaman verilen bahşiş
Perquisite
muntazam
- Düzgün.
- Düzenli, derli toplu
- Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde
- Düzenli. Tertibli. İntizamlı. Düzgün sıralanmış. Her şeyin yerli yerinde olması. Derli toplu olma.
Regular.
Formal.
Neat.
In good order.
Shipshape.
Steady.