mortalite ne demek?
- Ölüm
- Bk. ölüm
- Bir popülasyon içinde ölenlerin tüm popülasyona oranının yüzde veya binde ifadesi.
- Ölüm oranı.
- Aynı hastalıktan ölüm oranı
- Mortality.
- Mortality, death rate, number of deaths per unit of population in a given place and time.
ölüm
- Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat
- Ölme biçimi.
- İdam cezası.
- Ölmesi istenen canlı için kullanılan bir söz.
- Sona erme, yok olma, ortadan kalkma.
- Çok büyük sıkıntı, üzüntü
- Canlılarda yeniden başlamamak üzere bütün hayatî olayların son bulması. Mortalité.
- Bir canlının beyin, solunum ve dolaşım faaliyetlerinin dönüşümsüz olarak durması, tüm organ ve dokularındaki hücrelerin fiziksel ve kimyasal etkinliğini kaybetmesi nedeniyle yaşamın sona ermesi, eksitus, mors.
- Canlılarda bütün hayati olayların son bulması.
- Death, exitus.
ölüm
- Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat
- Ölme biçimi.
- İdam cezası.
- Ölmesi istenen canlı için kullanılan bir söz.
- Sona erme, yok olma, ortadan kalkma.
- Çok büyük sıkıntı, üzüntü
- Canlılarda yeniden başlamamak üzere bütün hayatî olayların son bulması. Mortalité.
- Bir canlının beyin, solunum ve dolaşım faaliyetlerinin dönüşümsüz olarak durması, tüm organ ve dokularındaki hücrelerin fiziksel ve kimyasal etkinliğini kaybetmesi nedeniyle yaşamın sona ermesi, eksitus, mors.
- Canlılarda bütün hayati olayların son bulması.
- Death, exitus.
mortalite oranı
- Mortality rate, death rate.
mortality
- Ölüm oranı
- İnsanlık
- Bkz. mortalite
- Ölümlülük