mirasçılık hakkı ne demek?
Heirship
heirship
- Mirasçılık hakkı
- Miras.
- Varislik, mirasçılık, miras
mirasçı
- Kendisine miras kalan, vâris
- Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan
- Kalıtçı, kanûnî ~: yasal kalıtçı, mansûb ~: atanmış kalıtçı. (ikamede) nâm -zed ~: son kalıtçı. ön ~ : ön kalıtçı.
Heir.
Heritor.
Inheritor.
Devisee.
Distributee.
Remainderman.
Beneficiary.
mirasçı kadın
[mirasçı (kadın)] heiress.
hakkı
- Hak ve adaletle ilgili
- Bir insana ait olan şey
- Dava, iddiada hakikate uygunluk
- Emek
- Pay, hisse
- Layık, münasip
- Doğrulukla ilgili
- Doğruluk ve insaf sahibi
Türetilmiş Kelimeler (bis)
mirasçımirasçı kadınmirasçı olmadığından malın devlete kalmasımirasçıya bir şey bırakmayanhakkıhakkı amiriyyethakkı geçmekhakkı huzurhakkı içinhakkı ihtitabhakkı itmam eden şeklı idarı tasarrufhakkı korunabilirhakkı olmakhakkı ödenmemekhakkhakk ı istinsahhakk ı müktesebhakk ı telif hukukuhakk ı telif ilm ü haberi