minute ago or so ne demek?
- Henüz
henüz
- Daha, hâlâ
- Az önce, daha şimdi, yeni
- Daha, şimdiye kadar, ancak
- Just now.
- Just.
- Still.
- Freshly.
- Scarcely.
- Minute ago or so.
- Only just.
minute
- Dakika
- Tutanak tutmak, zabıt tutmak
- Çok ufak
- Önemsiz
- Saat tutmak.
- Dakik, çok ince
- Ufacık
- Not veya zabıt tutmak
minute book
- Zabıt defteri, tutanak
ago
- Önce
- Evvel
- Eskiden, geçmişte
or
- Hlk. Kırmızıyla sarı arasında bir at donu.
- Bağlaç yahut, veya
- Yoksa
- Altın sarısı
- Oregon.