henüz ne demek?
- Daha, hâlâ
Henüz hareket etmeyen otomobile yaklaştı.
R. N. GüntekinHenüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu.
A. Ağaoğlu - Az önce, daha şimdi, yeni
Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum.
Y. K. Karaosmanoğlu - Daha, şimdiye kadar, ancak
- Just now.
- Just.
- Still.
- Freshly.
- Scarcely.
- Minute ago or so.
- Only just.
- As yet.
henüz doğmamış
- Unborn.
henüz intişar etmemiş eser
- Bk. henüz yayımlanmamış yapıt
Yorumlar
"Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum."
Sizin verdiğiniz bu örnek cümle yanlıştır.
"Henüz" Farsça bir kelimedir ve anlamı "şimdiye dek"tir. Yani olumlu cümlelerde değil olumsuz cümlelerde kullanılır"
"Memleketten henüz dönmüş..." anlamı yok . "Memleketten henüz dönmemiş..." olmalıdır.
İran/Tahran'dan saygılar...