merkezinden ates alan fisek ne demek?
- Center fire
center
- Merkezde toplamak
- Orta
- Göbek
- Ilımlı kimse, ılımlı politik görüş
- Punta, sente
- Kemer inşaat desteği, kubbe inşaat desteği
- Çevresini dönüp dolaşmak, konsantre olmak
- Yoğunlaşmak
- İşitme merkezi
- Santra, orta alan; odak; orta alan oyuncusu
merkezi
- Merkezde olan, merkezi oluşturan
- Bk. özeksel
- Central.
- Centric.
- Centrical.
- Centrically.
merkezi açi
- Central angle
ate
- Tanrıtanımaz (kimse).
- The preterit of Eat.
- The goddess of mischievous folly; also, in later poets, the goddess of vengeance.
- As an ending of participles or participial adjectives it is equivalent to - ed; as, situate or situated; animate or animated.
- As a noun suffix, it marks the agent; as, curate, delegate.
- It also sometimes marks the office or dignity; as, tribunate.
- In chemistry it is used to denote the salts formed from those acids whose names end -ic ; as, sulphate from sulphuric acid, nitrate from nitric acid, etc.
- Goddess of criminal rashness and its punishment.
- ATM Terminating Equipment.
- Automated test equipment used to perform electrical testing of integrated circuits.
alan
- Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü.
- İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
- Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
- Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer.
- Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran.
- Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.
- Yüz ölçümü.
- Bir çalışma çevresi
- Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
- Anatomide sınırları belirlenmiş yüzey