merak getirmek ne demek?
- Karasevdaya tutulmak.
merak
- Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
- Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği
- Düşkünlük, heves.
- Kaygı, tasa.
- Olay dizisinin gelişimi ile seyircide uyandırılan soru duygusu; gerilim sağlayıcı öğe.
- Bir şeyi öğrenmek istemek. Çok şiddetli arzu. Heves. Düşkünlük.
- Crotchet.
- Disquiet.
- Disquietude.
- Fancy.
merak et
- Wonder about
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
- Bring.
- Bring along.