menfez ne demek?
- Girecek veya geçecek yer, delik, açma
Atılan gülle ve lağımlardan kale duvarlarında geniş menfezler açıldı.
O. S. Orhon - Nüfuz edecek delik, pencere. Delik. Ağız. Yarık. Girilecek yer.
- Bk. emme ızgarası
- Bk. üfleme ızgarası
Vent.
Culvert.
Headwall.
Inlet.
Opening.
Aperture.
Air hole.
Orifice.
Mouth.
Outlet.
Aqueduct.
Issue.
Port.
Door- way.
emme ızgarası
- Odanın kirli havasının emildiği ağız.
menfez hastalığı
- Tavşan frengisi.
Vent disease.
menfed
- Tükenmek, yok olup gitmek.