meftune ne demek?
Kökeni: Arapça
- Hayran olmuş; şaşırmış.
- Gönül vermiş, tutkun.
- (bkz. meftun)
hayran
- Çok beğenen, hayranlık duyan (kimse)
- Hayranlık duyan, hayrette kalan.
- Son derece beğenen, tutkun.
- 1. şaşmış, şaşa kalmış, şaşırmış. 2. çok tutkun. 3. aşırı derecede sevgi duyan.
- Takdirkarlığından dolayı şaşa kalmış. Çok takdir etmiş. Çok beğenmiş.
Lover.
Admirer.
Devotee.
Enthusiast.
Follower.
meftun
- Aşık, Mecnun.
- Yanmış, baştan çıkmış
- Tutkun, gönül vermiş, vurulmuş.
- Fitneye düşmüş, sihirlenmiş.
- Hayran olmuş.
- Şaşırmış.
- Fitne ve belaya tutulmuş olan.
Captivated.
Charmed.
Infatuated.
meftun
- Aşık, Mecnun.
- Yanmış, baştan çıkmış
- Tutkun, gönül vermiş, vurulmuş.
- Fitneye düşmüş, sihirlenmiş.
- Hayran olmuş.
- Şaşırmış.
- Fitne ve belaya tutulmuş olan.
Captivated.
Charmed.
Infatuated.
meftunane
- Şaşarak, hayrancasına.
- Meftuncasına, kendinden geçmiş olarak, tutkuncasına.