meftun ne demek?
Kökeni: Arapça
- Tutkun, gönül vermiş, vurulmuş.
Şehriban'a hayran, meftun, mecnunca bağlı idim.
Refik Halit Karay - Fitne ve belaya tutulmuş olan.
- Fitneye düşmüş, sihirlenmiş.
- Aşık, Mecnun.
- Yanmış, baştan çıkmış
- Hayran olmuş.
- Şaşırmış.
Captivated.
Charmed.
Infatuated.
meftunane
- Şaşarak, hayrancasına.
- Meftuncasına, kendinden geçmiş olarak, tutkuncasına.
meftune
- Hayran olmuş; şaşırmış.
- Gönül vermiş, tutkun.
- (bkz. meftun)