meet ne demek?

  1. Buluşmak

    Let's meet in front of the restaurant at nine o'clock. / Saat dokuzda lokantanın önünde buluşalım.

  2. Karşılaşmak
  3. Görüşmek, görüşme yapmak

    I met with him over lunch. / Onunla öğle yemeğinde görüştüm.

  4. Rastlamak, toplanmak, bulmak, tanışmak, görüşmek, buluşmak, kavuşmak, başına gelmek, uğramak, yerine getirmek
  5. Rastlamak, rast gelmek, karşılaşmak, tesadüf etmek

    I met Deniz by chance on my way to work. / İşe giderken Deniz'e rastladım.

  6. Karşılamak

    They plan to meet him at the bus stop. / Onu otobüs durağında karşılamayı tasarlıyorlar.

  7. Tanışmak

    I met him for the first time last year. / Onunla geçen yıl tanıştım.

  8. Toplanmak, bir araya gelmek

    The staff will meet in the conference room. / Personel toplantı odasında toplanacak.

  9. Birleşmek, kavusmak
  10. Uğramak, başına gelmek
  11. Yerine getirmek.
  12. Karşılaşma, atletizm yanşması.
  13. Uygun, münasip, yakışır.
  14. (kötü) bir durum ile karşılaşmak

    He met with several problems. / Birkaç sorunla karşılaştı.

  15. (spor) karşılaşmak

    The two teams will meet again on Saturday. / İki takım cumartesi günü yeniden karşılaşacak.

buluşmak

  1. Bir araya gelmek.
  2. Karşılaşmak.
  3. Önceden belirlenmiş bir yer ve zamanda bir araya gelmek
  4. Kavuşmak
  5. (en)Meet.
  6. (en)Get together.
  7. (en)Date.
  8. (en)Date up.
  9. (en)Happen on.
  10. (en)Happen upon.

meet a need

  1. İhtiyaç gidermek
  2. İhtiyacı karşılamak

meet by chance

  1. Rastlamak, rastgelmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

meet a needmeet by chancemeet half waymeet in councilmeet ones doommeet operationmeet the casemeet the deadlinemeet the requirements ofmeet withmeemeedmeekmeek spiritedmeeka
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın