masur ne demek?
- Bk. masır
- Birbirine katılmış şey. Mümtezic.
- Sıkılmış. Suyu veya yağı çıkarılmış. (Osmanlıca'da yazılışı: ma'sur)
masır
- [masra, masur, masura] : Dokuma tezgahlarında üzerine ip sarılan kendirsapı, genellikle bir yıllık incir ağacı ya da teneke boru. (Bekili *Çal -Denizli; Kandilli *Bozüyük -Bilecik) [masra] : (-Ankara) [masur] : (Güney *İkizdere -Rize) [masura] : (Derekuşculu *Görele -Giresun)
- Mani, engel.
- (C.: Masayi) (Sayruret. den) Sürüp giden. (Osmanlıca'da yazılışı: masîr)
masur etmek
- Masur'a özel bir çark yardımıyle ip sarmak. (Güney *İkizdere -Rize)
masura
- Karton, tahta veya plastikten yapılan, üzerine şerit, iplik vb. sarılan koni veya silindir.
- Çeşme zıvanası.
- Bir akarsu ölçü birimi.
- Bobbin.
- Spout.
- Spool.
- Bobbin (for thread.
- Spout (for a fountain.
- Shuttle.
- Reel.