markır ne demek?

  1. Belirteç
  2. Genetik analiz sırasında kromozom veya kromozomal segmenti izlemede kullanılan tanımlanmış gen bölgeleri.
  3. Belirteç.
  4. (en)Marker.

belirteç

  1. Ayıraç (kimya)
  2. Zarf (dil bilgisi)
  3. (Derleme.. katmaç) Bir eylemin, bir sıfatın ya da bir başka belirtecin anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen sözcük: Çok konuşuyor; Erken gelince şaşırdık; En iyi arkadaş kitaptır; En fazla kazanan en çok çalışandır vb.
  4. Çizgisel denklem takımlarının çözümü için konulmuş işlemsel bir kural; n'inci dereceden birbelirteç, n dikeç ve n dizeç olarak öbeklenmiş n2 sayılı bir çizelge oluşturur.
  5. Ortamın hidrojen iyon konsantrasyonuna göre renk değiştiren zayıf organik asit veya bazlar, indikatör.
  6. Yemlerde doğal olarak bulunan, sindirim kanalından çok az emilen, gerçekte gübrede değişmemiş olarak tamamen bulunabilen, lignin, kromojen, silisyumdioksit, slika gibi dış indikatörler veya krom oksit, demir oksit ve baryum sülfat gibi iç indikatörlerle teorik sindirilebilirlik ve kuru madde tüketimini hesaplamada kullanılan maddeler.
  7. Bulunduğu yerin niteliği hakkında bilgi veren işaretleyici, markır. Üç şekilde kullanılabilir.
  8. Kromozomda yeri ve işlevi bilinen bir genin, başka bir genin haritalanmasında.
  9. Antijenik belirteç olarak hücre tiplendirmesinde.
  10. DNA, RNA veya protein belirteçler, bilinen uzunlukta veya nitelikte parçacıklar olup çözümlemelerde kullanılabilir.

mark

  1. Alman para birimi.
  2. Finlandiya para birimi, markka.
  3. İm
  4. İmlemek
  5. Damga vurmak
  6. (en)Number or letter indicating quality ; 'she made good marks in algebra'; 'grade A milk'; 'what was your score on your homework?'.
  7. (en)Distinguishing symbol; 'the owner's mark was on all the sheep'.
  8. (en)Reference point to shoot at; 'his arrow hit the mark'.
  9. (en)Visible indication made on a surface; 'some previous reader had covered the pages with dozens of marks'; 'paw prints were everywhere'.
  10. (en)Symbol of disgrace or infamy; 'And the Lord set a mark upon Cain'--Genesis.

mark an era

  1. Çığır açmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

markmark an eramark and numbermark antonymark categoriesmarmar del platamar tomaramaraba
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın