marine carrier ne demek?
- Yük gemisi
yük
- Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi
- Bir şeyin ağırlığı.
- Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar.
- Eşya.
- Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev.
- Tedirginlik veren şey, engel.
- Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı.
- Yüz bin kuruşluk mal veya tutar
- Bir özdeğin ya da bir ortamın eksicik önelcik dengesinin bozulması ile oluşan elektriklik hali. 2 Bir elektrik çevriminin ya da bir işlergenin güç çıktısı.
- Bir yoğunlaç ya da akımsaklar üzerinde toplanmış erke.
marine casualty
- Deniz kazası
marine chart
- Deniz haritası
carrier
- Kurye, ulak
- Nakliye şirketi, nakliyeci
- Taşıyan şey veya kimse
- Bir mikrobu kendisi bağışık kalarak başkasına bulaştıran insan veya bitki
- Bir elemanı bir karışımdan diğer bir karışıma tasıyan katalitik madde
- Taşıyıcı, hamal
Türetilmiş Kelimeler (bis)
marine casualtymarine chartmarine chronometermarine climatemarine corps membermarinemarine abrasionmarine accidentmarine accidents marine air conditioningmarine animalsmarinmarinamarinacılıkmarinadmarinadecarriercarrier bagcarrier based aircraftcarrier born aircraftcarrier channelcarrier currentcarrier current relaycarrier detectcarrier filtercarrier frequencycarriecarriedcarried at costcarried by acclamationcarried forward